Dünyanın en önemli enerji kaynağı güneştir. Güneşin ışınım enerjisi, yer ve atmosfer sistemindeki
fiziksel oluşumları etkileyen başlıca enerji kaynağıdır. Dünyadaki madde ve enerji akışları güneş enerjisi sayesinde mümkün olabilmektedir. Rüzgâr, deniz dalgası, okyanusta sıcaklık farkı ve biyokütle enerjileri, güneş enerjisini değişim geçirmiş biçimleridir. Güneş enerjisi, doğadaki su döngüsünün gerçekleşmesinde de rol oynayarak, akarsu gücünü yaratmaktadır. Fosil yakıtların da, biyokütle niteliğindeki materyallerde birikmiş güneş enerjisi olduğu kabul edilmektedir. Doğal enerji kaynaklarının pek çoğunun kökeni olan güneş enerjisinden, ısıtma ve elektrik elde etme gibi amaçlarla doğrudan yararlanılmaktadır. Güneş enerjisi çevre açısından temiz bir kaynak özelliği taşıdığından da fosil yakıtlara alternatif olmaktadır.
Yeryüzüne her sene düşen güneş ışınım enerjisi, yeryüzünde şimdiye kadar belirlenmiş olan fosil yakıt haznelerinin yaklaşık 160 katı kadardır. Ayrıca yeryüzünde fosil, nükleer ve hidroelektrik tesislerinin bir yılda üreteceğinden 15.000 kat kadar daha fazladır. Bu bakımdan güneş enerjisinin bulunması sorun değildir. Asıl sorun bunun insan faaliyetlerine uygun kullanılabilir bir enerji türüne dönüştürülebilmesindedir.
Değişik teknolojilerin kullanılması ile güneş ışınımı enerjisi faydalı ve kullanılabilir enerjilere doğrudan dönüştürülebilir. Mesela bunların güneş toplayıcıları (kolektör) ile toplanması sonucunda sıcak su elde edilebilir. Binalar o şekilde tasarlanarak plan ve projeleri yapılabilir ki, doğrudan olmasa bile boş hacimlerin sıcak tutulması yoluna gidilebilir. Güneş pilleri (fotovoltaik) denilen cihazlar vasıtası ile güneş ışınımları doğrudan doğruya elektrik enerjisi haline dönüştürülebilir.
Güneş ışınımı diğer enerji türleri vasıtası ile de doğrudan olmasa bile faydalı enerji haline
dönüştürülebilir. Güneş ışınımı enerjisi atmosferdeki hava olaylarının meydana gelmesine sebep olur. Yeryüzüne ulaşan güneş ışınımın büyük bir kısmı serbest su yüzeyleri (akarsular, göller, deniz ve okyanuslar) tarafından yutularak ısı olarak depolanır.
1960 yılında başlatılan “Apollo” aya iniş programı güneş enerjisi araştırmalarını hızlandırmıştır. Her yerde bol bulunan silisyumun güneşin etkisi ile elektronlar ürettiğinin saptanması üzerine güneş enerjisinden yararlanılarak uzay roketlerinin elektrik ihtiyacı karşılanabilmiş ve bu buluş güneş enerjisinin elektriğe çevrilmesi alanında yeni bir çığır açmıştır.
Güneş enerjisi hem bol, hem sürekli ve yenilenebilir hem de bedava bir enerji kaynağıdır. Bunların yanı sıra geleneksel yakıtların kullanımından kaynaklanan çevresel sorunların çoğunun güneş enerjisi üretiminde bulunmayışı bu enerji türünü temiz ve çevre dostu bir enerji yapmaktadır.

Leave A Comment

Haberler